İstemek…

Yanyana iki dilenci ile karşılaştınız. İkiside para istemekte. Birisi avcunu açmış göz teması kurmaya çalışıyor, diğerininse avucu kapalı. Sizce hangisinin şansı daha fazla?

Mesela birisinden baya hoşlanıyorsunuz. Eğer bir yerlere davet ederseniz bir ihtimal gelmez ama bir yerlere davet etmezseniz de hayatta gelmez Yatar o iş, kaçar o tren. Evlenir, düğün fotoğraflarını falan like’larsınız, yapmayın!

İstekleriniz ölçülü olmalı. Siciliniz ve krediniz ile istekleriniz paralel olmalı. En basit hesap şu şekilde olabilir; asgari ücretli bir kişi boğazda yalı almak için banka kredisi kullanmak isterse bankadan sadece öğüt alır, para alamaz…

Ya da yukarıdaki davet örneğinden gidersek, mesela kısa boylu, şişman ve sivilceliyseniz(kombo!), lisenin en güzel kızıyla çıkmanız için en az 20 – 25 sene daha bekleyip kısa boylu, şişman ama zengin olmanız gerekir(şimdi gidip alın o yalıyı, bankaya da siz nasihat verin bu sefer)

Mesela kız isteyeceksiniz, mutlaka çiçek ve çikolata alıp öyle gidersiniz değil mi? Pişmaniye ile kız istemeye giderseniz pişman olursunuz. Bıyıklıysanız bıyığınıza yapışır, babası verse artık kız almaz ki haklı da.

Bazı şeyleri ise istemezsiniz, alırsınız. Yaşınız küçük ve ehliyetiniz yoksa, babanızdan araba istemezsiniz, kaçırırsınız. Ya da cevabının “hayır” olduğunu bildiğiniz soruları sormazsınız, yaparsınız. İstemek pasif bir eylem değildir çaba gerektirir ve nasıl istediğiniz de en az ne istediğiniz kadar önemlidir.