Pist Çevresinde Bir Nuri Bilge Ceylan Re-Make: Bereketli Topraklar Üstüne ve BMW X1

Nürburgring’in Çevresindeki Köylerde X1 xDrive23i ile geçirilmiş 5 gün üzerine Gün 1 Notları.

Gece mi? Sabah mı? İnsanın enerjisine göre karar verdiği saatlerden birinde, navigasyonun havalimanı sapağından çok uzak olduğuma kanaat getirmesiyle gaz pedalını biraz daha eziyorum ve aklımda tek bir şey var “Havalimanında kesin çok yürüyeceğiz”.

Bu yaz ve sonraki yazların birbirinden hep daha sıcak olacağının bilincinde olan herkes gibi, sabahın köründeki bir uçağın heyecanı var üzerimde, uçağım Köln için yükselmeye başladığında monokrom bir gökyüzü selamlayacak beni, Apple ürünlerinin duvar kağıtları gibi, bu saatlerde ayaklarda olanların, bunun tadını benden en az yarım saat daha fazla çıkaracak olmalarını kıskanarak giriyorum havalimanına.

Yine aynı uçak Köln için alçalırken, bu sanayi ve üniversiteler arasında garip bir harmoni tutturmuş olan şehrin, cam tavanlı arabaları, cam tavanlı arabaların güneşe düşkünlükleri garip bir gülümsemeye sebep oluyor yüzümde. Bu yolculuk bir pist yolculuğu bu sebeple biliyorum ki önümüzdeki 5 gün, güneş her gün aynı cömertlikte olmayacak. Yeryüzünün yağmura olan ihtiyacı, ilk defa profesyonel bir pistte araba kullanacak beni, biraz geriyor, gülümsemelerim işte hep bu gerginlikten.

Herhangi bir coğrafya sınavında karşımıza çıkmadığı için dünyanın en uzun ve en zorlu pistlerinden biri olan Nürgburgring çevresinde geçirilmiş günler hakkında bir şeyler yazmadan önce hatırlatmak isterim ki Almanya’nın iklimi karasal, okyanusal ve arasındaki geçişten oluşan, sıradan bir iklim.

Uçağın kapısından, pasaport kontrole dönerken, her zamanki Almanca konuşma sempatikliğime hazırlanıyorum, açılışı sabahın bu güzel sabahına yakışır şekilde yapmayı planlıyorum:

“Guten Morgen, wie gehten sie?”

Adım gibi biliyorum ki, gümrük memuru Almanca sohbetimizi bir yerde aşırı komplekleştirecek, İngilizceye Kraliçeye bağlanan ülkelerden daha hızlı geçeceğim. Yine de “willkomen zu Deutschland”, hoşbuldum Almanya.

Pasaport kontrolü geçişin üzerinden çok geçmeden X1 ile tanışıyoruz, ben ve böbrek seven tüm otomobil düşkünleri için her şey dahil bir tatil köyü, takip ettiği yolu Coşkun Sabah şarkıları gibi dilinden düşürmeyen bu güzel dört çeker, 2.3 benzin motoru, bir hayli beygir ile kol kola, markanın sloganlarından birini kulağınıza fısıldıyorlar “driving pleasure.” Bu bir M paket, gerçekten zevkin ve neşenin sürülebilir hali.

X1 ve Rüzgar Gülleri, fotoğrafta bir Dulcinea eksik.

Fakat hepsinin ötesinde, tüm sıradan bitki örtülerinin üzerinde geçilmiş yolları heyecanlı hale getirecek alternatifler, küçük detaylar yine insanın elinde: iyi bir yol arkadaşı ve iyi bir otomobil gibi; BMW X1’de sahneyi tam burada alıyor. Sinema, kendi terminolojisinde X1 gibi ana karakterleri Protagonist(Yunanca πρωταγωνιστής, protagonistés, Ana- veya ilk – hareket eden, πρώτος, prótos ilk ve άγω, ágo “harekete geçiyorum, hareket ediyorum, yönetiyorum” kelimelerinden türemiştir) olarak tanımlıyor, ve siz direksiyonunda ona engeller çıkaran, onun gücünü test eden antagonist karakter olarak çekime hazırsınız. Sahne 2, Çekim 7.

SUV’lar, babası bir arabayı içine kaç adet televizyon sığdığı ile değerlendiren çocukların lunaparkı ve premium segment için en büyük dilekleridir. Bir televizyon üreticisinin yetkili servisinin çocuğu olarak benim, SUV’lar ile ilişkime hep premium markalarla en büyük tanışıklık ihtimalimiz gözüyle baktım. Fakat X1 farklı o babanızın sahip olmasını isteyeceğiniz bir SUV değil, o babanızın da gençliğinde tanışmış olmayı dileyeceği farklı bir rüya.

Köln’ün kuzeyine olan yolculuğum, bu endüstri şehrinin hiç beklenmedik yeşilliğinin arasında başlıyor, her M otomobil gibi yol boyu şımarıklıklarınıza, yol ile arasını bozmaya çalışmanıza gülerek karşılık veren hınzır sesinin arasından…

Devam ediyor olacağız.

Şimdilik sevgiler.

Sertaç

One thought on “Pist Çevresinde Bir Nuri Bilge Ceylan Re-Make: Bereketli Topraklar Üstüne ve BMW X1

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir